BİR TENEKE ARPA İLE KIRK ATIN DOYMASI
BİR TENEKE
ARPA İLE KIRK ATIN DOYMASI
1220 yılında
Anadolu Selçuklu tahtına geçen I.
Alâeddin Keykubad 1221 yılında Alanya (Alaiye) Kalesi'ni fetheteder.
...Saltanatı
yıllarında da süregelen moğol istilasının Anadolu'da da tehdit olma tehlikesi ortaya çıkınca, Eyyubiler ile
anlaşıp devletin önemli şehirlerinin surlarını güçlendirerek birtakım önlemler
almaya başladı.
Önlem aldığı
şehirlerden biriside Konya idi.Bu vesile ile kendisine bağlı kırk atlıdan
oluşan askeri birlik oluştur. Bu birlik Alanya 'dan Konya'ya gitmek üzere yola çıkar. Yalçın
Toros dağlarını aşan birliğin yolu üzerinde olan bir han görürler.Birlik komutanı
hancıya; '' Kırk atlımız ve askerlerimizle handa bir gece barınmak isteriz''der
Hancı '' Hanlar dolu'' Dedem köyüne az
ileride Dedemizin köyü var orada barınaklar var. derler.''(Bu vesile ile Köyün
ismi de Doluhanlar olarak kalmıştır.)
Yorgun düşen
askerler Dedem Köyüne gelip bir gece barınmak ve aç kalan atlarını doyurmak
isterler.
Kırk ata
yetecek miktarda arpa temini için tellal çağırırlar.
Yöre halkı
oldukça yoksuldur. Köyden bir teneke kadar arpayı zar zor toparlayabiliyorlar. Askerlerin başında
bulunan Komutan toplanan yemin kırk ata yetmeyeceğini söylese de yokluk ve
kıtlık had safhadadır.
Dede Seydi
Bayram Hz. söz alır ve '' Bu atların yanına kırk at daha gelse onlara da
yeter,zira; Köylülerimizin derin yoksulluğuna rağmen gönülden verdikleri helal nimettir,
bereketli olur'' der. Komutan; ”efendi
bu nasıl olur?” der, o da, “Allah'ın rızası ile olan her nimet verene de alana
da bereketli olur.” der,ve bir teneke arpa
kırk ata paylaştırılır. Sabah kalkıp bakıldığında atların karınları tok ve
önlerine dökülen arpa artmıştır
Birlik huzur
içerisinde tekrar yola düşer.
Bu durum Anadolu
Selçuklu Sultan'ı I.
Alâeddin Keykubad'a anlatılır.
Sultan Seydi
Bayram Veli ve ahalisini görmek için bulduğu ilk fırsatta köye bir fasıl uğrak
verir.
Veli'yi ve
ahalisini ziyaret eder,durumlarını gözlemler.
Devlet o
dönemlerde her yörenin gelir durumuna göre belirli ölçülerde öşür toplamaktadır.
Köylünün yoksulluğuna rağmen vefakar misafirperver ve cömert duruşundan
etkilenen Sultan '' Bundan böyle Dedenin köyünden öşür alınmayacak'' der.
Osmanlı dönemine
kadar da vergi alınmamıştır. Derleyen : Metin BİLGİLİ
Yorum Yazmayı Unutmayın